Yıllarca okuyup dirsek çürüten, maddi manevi emek veren, sınavdan sınava koşturan memurlarımız; Emek hırsızı TÜİK sayesinde açlık, sefalet ve yokluğa mahkûm edilmişler. Bu vahim durum kabul edilemez bir insani durumdur. Memurlarımızın mali vahametini, açlık sınırında bir ücrete mahkûm olmalarını içimize sindiremiyor ve kabul etmiyoruz.

             Kamu işçilerine yapılan yaklaşık % 61 kümülatif ücret artışı, mevcut ekonomik koşullarda yeterli görmemekle birlikte işçilerimize helali hoş olsun. Mali kayıplarını telafi edici bu düzenlemede emeği geçen sendikaları tebrik ediyorum ve de alkışlıyorum. Kamu çalışanları arasında ücret makası açılmasına, çalışma barışını, kariyer ve mesleki eğitimi denge unsuru olarak dikkate almayan ücret politikası telafisi çok güç mağduriyetlerin çıkmasına sebep olacaktır. Nitekim memurlarımız haklı olarak maaş kıyası yaparak ironikte olsa “İŞÇİLİĞE GEÇİŞ SINAVI” nın açılır mı beklentisi içine girdiler. Gerçek şu ki yarın böyle bir sınav durumu olsa binlerce üniversite hatta yüksek lisans, doktora mezunu memur, işçi olmak için sınava girecektir. Bu vahim durumun görülmesini, memurlar lehine mali kayıplarını giderici, tatminkâr ve beklentilerini karşılayacak ücret artışı düzenlemenin hemen şimdi seçim sonrasına temmuza kalmadan yapılması şart olmuştur.

            Memuru yokluk ve sefalet bir ücretle çalışmaya mahkûm eden yetkili fakat etkisiz Memursen Konfederasyonu, duruşu ve yapısal konumu itibariyle; Memurlarımızın beklentilerini karşılayacak ve mağduriyetlerini giderecek iradeden yoksundur.

             Memurlar devletin asli evladıdır. Bu evladı hak yolunda yalnız bırakmamaya, birilerin insafına terk etmeyeceğimize, hakkını hukukunu yedirmeyeceğimize söz verdik.

                SEÇİM SONRASI TEMMUZDA DEĞİL HEMEN ŞİMDİ MEMURA ACİL MAAŞ ZAMMI VERİLSİN!